'Terapiye başlamak, rahatsız olduğunuzun işareti değil;
bir sorun yaşadığınızı ve kendi başınıza çözmekte zorlandığınızı kabul ettiğiniz anlamına gelir.

Bu da bir akıl sağlığı işaretidir.'

Birlikte başlayacağımız terapi sürecinde yalnız olmadığınızı hissedeceksiniz. Karşılıklı kuracağımız güven ilişkisi içinde, içe doğru yol alıyor olacağız. Duygularınıza eşlik eden, yargısız, güven veren kabul gördüğünüz bir ilişki, terapi sürecimizin özünü oluşturacak. Görüşmelerimizde, yaşadığınız duyguları anlamanızı, sizi işlevsiz bırakan düşünce şekillerini, oluşmuş yanlış inançları fark etmenizi sağlayarak ihtiyacını hissettiğiniz değişim, kuracağımız işbirliği ve terapi sürecine dair istekliliğinize bağlı olarak başlamış olacak.
Neden Değişim Süreci?
Gündelik hayatınızı eskisi gibi sürdürmekte zorlanıyorsanız ya da yaşadığınız hayata yeniden bakmak istiyorsanız terapi süreci gereklidir. Her birimiz, eylemlerimizin, tercihlerimizin, yaşadığımız hayatın bir anlamı olduğuna inanmak isteriz.
Psikoterapi, sadece psikolojik rahatsızlıklar ile sınırlı ve ilişkili değil; aynı zamanda ruhsal dünyasında farkındalık kazanmak isteyen herkes içindir!

somon rengi fon
Hakkımda

Ankara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (PDR) bölümü 2003 yılı mezunudur. Yüksek lisans eğitimini yine Ankara Üniversitesi PDR bölümünde tamamlayarak 2007 yılında uzmanlığını almıştır.

Devlet ve özel okulların psikolojik danışmanlık birimlerinde 8 yılı aşkın bir süre, ergen ve aileleriyle etkin olarak çalışmıştır.

Özel sektör deneyimi sonrası, 4 ay boyunca Tayland, Kamboçya, Nepal, Hindistan'da çeşitli projelerde gönüllü olarak çalışarak yolculuk yapmıştır.

Köklü bir sivil toplum kuruluşunda, 4 yıl süreyle üniversite öğrencileri ve yetişkinleri kapsayan 350 katılımcının yer aldığı ''Mentorluk Projesi'’nin koordinatörlüğünü gerçekleştirmiştir.
AB ile ÇSGB' nın finanse ettiği Trakya Kariyer Projesi' nde 'kıdemli uzman' olarak, üniversite öğrencilerine kariyer alanında eğitimler vermiş, grup kariyer danışmanlık süreçlerini yönetmiştir. Hotel ve çeşitli şirketlere 'işyeri psikoloğu' olarak hizmet vermektedir.

- Dr. Emel Stroup’tan ‘Kognitif Terapi Yönelimli Klinik ilk Görüşme &Terapi Becerileri', 'Kognitif Terapi’nin Anksiyete Tedavisinde Uygulanması’ ve 'Kognitif Terapi’nin Obsesif Kompulsif Tedavisinde Uygulanması’’ eğitimlerini almıştır.

- Psikiyatrist Dr. Alp Karaosmanoğlu’nun ‘Şema Terapi’ eğitimlerine katılmıştır.

- Varoluşçu Psikoterapiler Derneği’nden iki yıl süren 'Varoluşçu Analiz Eğitimi’’ni tamamlamıştır.

- A.Özbek Psikodrama Enstitüsü'nden 1 yıl kadar "Psikodrama" eğitimi almıştır.

- CETAD'ın (Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği) vermiş olduğu, "Cinsellik ve Cinsel işlev Bozuklukları" temel eğitimini tamamlamıştır.

- Davranis Bilimleri Enstitüsü'nden EMDR 1.Düzey egitimini bitirmiştir.

- Şiddetsiz İletişim Derneği'nin temel eğitim programlarına katılım sağlamıştır.

- Varoluşçu Psikoterapiler Derneği'nde yönetim kurulu üyeliği, yardımcı eğitmen asistanlığı yapmıştır.

Bireysel Terapi

Bireysel terapi sürecinde "güven" çok önemlidir. Güven hissinin, terapinin özü olduğu inancını taşıyarak terapi ortamına taşıdığınız sorunun doğasına, kişilik özelliklerinize ve beklentilerinize uygun terapi yöntemi seçerek ilerliyorum. Terapinin süresi ve içeriğini sizin ihtiyacına göre birlikte belirliyoruz. Bununla birlikte ideal olarak haftada bir düzenli devam eden seansların etkili sonuç verdiğini; her hafta takvimlendirmek mümkün değilse de iki haftada bir görüşmenin mümkün olduğunu paylaşabilirim. Aranın iki haftadan fazla olması süreci etkisiz kılabilmektedir. Çalışma alanlarımın dışında bir süreç söz konusu ise sizi, psikiyatr ya da o alanda uzmanlaşmış bir terapiste yönlendirmeyi süreciniz ve mesleki etik açısından çok önemli buluyorum.

İzlediğim Ekol:
- Bilişsel Davranışçı Ekol
- Şema Terapi ve Varoluşçu terapi Ekolü
- Çalışma Gruplarım: Yetişkinler ve Ergenler

Çalışma Alanlarım:
- İlişki sorunları, bağlanma problemleri, ilişkilenememe​
- Duygusal ya da zihinsel karmaşa
- Kendini ve duygularını ifade sorunları
- Aile ile ilgili yerleşik sorunlar
- Travmalar ve travma sonrası stres bozukluğu
- Kayıp ve yas dönemi​
- Kaygı bozuklukları
- Takıntılar
- Kendine ya da başkalarına güven sorunları​
- Duygusal yeme
- Uyum zorlukları, yalnızlık, kültürel farklılıklar
- Ülke ya da şehir değişikliği sonrası yaşanan adaptasyon sorunları ve uyumlanmada zorluk
- Kararsızlık, eylemsizlik, erteleme
- Sınır koyamama, koruyamama ile ilgili sorunlar
- İşyerine dair dinamikler ve işsizlikle ilgili problemler
- İş ya sektör değiştirme
- İş kaybı tehlikesi Stresli çalışma programı
- İşveren ve iş arkadaşlarıyla anlaşmazlık Öfke yönetimiyle ilgili problemler
- Yüksek lisans, doktora programlarını bitirme zorlukları
- Yönünü belirleme ile ilgili sorunlar Kendini gerçekleştirmede yaşanan zorluklar
- ​Anlam arayışı / anlamsızlık krizleri
- Yabancılaşma, yalıtım, ait hissedememe

Ergen Danışmanlığı
Ergenlik dönemini belki de en uygun anlatan tanımdır,"Fırtına ve Stres Dönemi".
Ergenler de, tıpkı yetişkinler gibi varoluşlarında bazı zorlu süreçlerden geçebilirler. Ve aileler çocuklarının içinde bulunduğu bu gelişim sürecinin sıkıntılarını geç farkedebilir ya da nasıl sağlıklı bir yaklaşım içinde olabilecekleri konusunda destek almak isteyebilirler. Ergenin bu süreci sağlıklı tamamlayabilmesi için, yaşanan sorunların, ergenin etkileşime girdiği çevrelerle (aile-okul-yakın sosyal çevre) birlikte ve uygun yaklaşımlarla ele alınabilmesi gereklidir. Ergen danışmanlığımın amacı, ergenin geçirdiği bu zorlu dönemde ona yardımcı olmaya çalışmak ve ailelere gerekli rehberliği sağlamaktır. Ergenlik döneminde yaşanan değişim içinde kendini tanıma, anlama, anlamlandırma zorlukları
- Akademik performans, sınav kaygısı
- Geleceğe dair yön belirsizlikleri
- Aile içi çatışmalar ve iletişim becerileri
- Ebeveyn boşanması öncesi ve sonrası yaşanan duygusal zorluklar
- Arkadaşlar arası dinamiklerde yaşanan çatışmalar
- Ergenlik dönemi kimlik edinimi
- Cinsel gelişime ve beden algısına dair sorunlar
- Özgüven sorunları
- Kendini ifade etme becerilerine destek
- Kayıp ve yas dönemi
- Aidiyet hissi
- Sınır koyma ve koruma becerileri
- Öfke, kendine zarar verme eğilimleri

Online Terapi Nedir?

Online-terapi, özellikle farklı ülke ve şehirlerdeki kişilerle terapi görüşmesi yapmayı mümkün kılan internet ortamında kurulan görüntülü bağlantı aracılığıyla görüştüren bir yöntemdir.

Bulunduğunuz bölgede koşulları size uygun bir psikoterapist bulmakta zorlanıyorsanız, şartlarınız gereği gidecek zamanı planlamakta zorluk yaşıyorsanız, pandemi nedeniyle ya da çeşitli sebeplerden evden görüşmeye ihtiyaç duyuyorsanız ya da yabancı bir ülkede yaşıyor ve kültür, dil ,erişim zorlukları gibi sebeplerden ötürü terapi sürecinize başlayamadıysanız online terapi size uygun olabilir.

Online Terapi Ne Değildir?

- Telefonla görüşmeler ,e-posta ile yazışmalar şeklinde yapılmamaktadır.
- Ücretsiz danışma hattı değildir.

Online-Terapi Hangi Durumlar İçin Uygun Değildir?

- Psikiyatrik atak veya psikiyatrik kriz durumları için uygun değildir.
- 18 yaşından küçük bireylerle psikoterapi için uygun değildir.
- Aile ve çift terapisi için uygun değildir.
- İntihar düşünceleri ve kendine zarar verme gibi kritik durumların varlığında uygun değildir. · Kişinin başkaları tarafından zarar gördüğü durumlar için uygun değildir.
- Madde bağımlılığının tedavisi için uygun değildir.

Online Terapi için Başvuru

Üst bölümden yazılanlar size uygun ise; iletişim bölümünden bana ulaşabilirsiniz. İlk olarak, sorununuzun yardım edebileceğim bir konu olup olmadığına ve online-görüşmeyle ele alınmaya uygun olup olmadığına dair bir ön değerlendirme yapmamız sağlıklıdır. Bu değerlendirme öncelikle sizin haklarınızı korumak için gereklidir. Bunun için lütfen e-posta ya da telefon aracılığıyla benimle iletişime geçip durumunuzu detaylandırmadan başlık halinde paylaşınız.

Online-Terapi Görüşmesinin Süresi ve Sıklığı ?

Yüz yüze seans görüşmelerinde olduğu gibi, seans süresi 50 dk'dır. Seans sıklığı, ideal olarak haftada bir görüşmeler şekilde yürütüldüğünde en etkili sonucu vermektedir. Her hafta görüşmek mümkün değilse on günde bir ya da iki haftada bir görüşmek de mümkündür. Aranın iki haftadan fazla olması süreci etkisiz kılmaktadır.

Online-bağlantı için Nasıl bir Teknolojiye İhtiyaç Var?

Güncel bir bilgisayar veya tablet ile kolayca bağlantı kurabilirsiniz. Bu işlem için aşağıdakiler yeterli olacaktır;
- Hızlı bir internet servisi (Önerilir)
- Bir bilgisayar veya tablet
- Skype programını indirmek
- Skype için bir kullanıcı hesabı oluşturmak (Kullanıcı hesabınız varsa bu işleme gerek yoktur.)

KURUMSAL PSİKOLOJİK DESTEK MODELİ

​İnsan; organizasyonların en küçük ama en güçlü kaynağıdır.
Bu nedenledir ki; şirketlerin yapması gereken yatırımların en büyüğünü önce insanlar hak eder.
Güçlü bir organizasyon için, barışçıl ve adil ortamlara, sinerjisi yüksek ekiplere ve bu ekipler için de, mutlu ve motive insanlara ihtiyacımız vardır.

Barışçıl Bir Çalışma Ortamı Mümkün mü?

- Yapılan araştırmalarda, çalışma sebeplerinde maaş önemli bir faktör gibi görünse de; çalışanlar aldıkları maaşın yanı sıra, huzurlu ve barışçıl bir iş ortamı aramaktadır.
- Çalışanların çoğunlukla işten ayrılma sebepleri, ekip arkadaşlarıyla veya üstleriyle olan iletişimsizliklerden kaynaklanmaktadır.
- Çalışanların işten izin almaların yüksek oranı bedensel sağlıkla ilgili gibi gözükse de; altında yatan sebeplerin büyük oranı psikolojik temelli olduğu görülmektedir.

İşyeri Psikologu Olarak Neler Yapmaktayım?

- İşyerinizde sürdürülebilir bir iyilik iklimi oluşturmak, - Aynı zamanda öğrenmenin ve kişisel gelişimin devam ettiği yaşayan bir yer haline dönüştürmek için ‘Eğitim ve Psikoterapi Destek’ hizmeti sunmaktayım.​

Eğitim ve Psikoterapi Destek (EPD) Neyi Kapsar?
- Çalışanlarınıza dönük psikoterapi hizmeti
- İhtiyaç halinde çalışan yakınlarınıza psikolerapi hizmeti
- Takım oyunları ile gerçekleşen çalışan ve yöneticilerin dahil olduğu hizmetiçi eğitimler

SİZDEN GELENLER

1,5 yıla yakın iş sebebiyle yurt dışında yaşıyorum. Aycan hanımla görüşmeye başlamadan önce yaşadığım ülkeye kendimi bir türlü ait hissetmiyordum. Sosyal bir insan olmama rağmen yakın ilişki geliştirebildiğim kimsenin olmayışı ve dil farklılıkları, kültürel farklılıklar gibi sebeplerle yalnızlık duygusuna kapılmaya başlamıştım. Bunu isteksizlik ve zamanla iş hayatıma da yansıyan yetersizlik duyguları takip etti. Yakın arkadaşımın tavsiyesiyle Aycan Hanım’a ulaştım. Yurtdışında olduğum için Skype üzerinden online terapi fikri beni rahatlattı. Çünkü kendi ülkemden, anadilimde seans almak istiyordum.

Haftalık seanslar hayatımın bir parçası olmaya başladıkça üzerimdeki gerginlik ve yalnızlık duygusu gitmeye başladı. Aycan Hanım’ın bana sorduğu sorularla yaşadığım duygulara ve ihtiyaçlarımın neler olduğuna birlikte bakabildik. Terapide ilerledikçe risk dediğim şeyleri ne kadar büyütüp baş etme becerimi ne derece küçümsediğimi görmem mümkün olabildi.

Tüm bunları farkedebilmekle harekete geçebildiğim birçok alan oldu ve şu an başlamadan önceki halime oranla çok daha nefes alabilir bir yerdeyim. Terapideki profesyonelliği ve benim değişimimdeki önemli etkisi için Aycan Hanım’a teşekkür ediyorum.

G.Ş / Mühendis

Bundan 2 yıl önce, 12 yıllık iş hayatımı sonlandırıp ,şehir değiştirerek yeniye doğru yol almakla ilgili radikal bir karar almıştım. Bu kararı alırken, ne istemediğimi ve ne yapmayacağımı biliyor fakat hayatımı nasıl yeniden düzenleyebileceğimi hiç bilmiyordum. Kendimi akışa bırakacak ve önüme çıkan fırsatları değerlendirerek yeni bir hayata başlayacaktım. Fakat süreç, hiç de hayal ettiğim gibi olmadı. Uzun süren iş bulamama süreci, bu süreçte aşık olup bir ilişkimin başlaması, geçiş süreci sancıları, sonrasında terkedilme, kızgınlık, yalnızlık, maddi güç kaybı ve daha sayamayacağım nice olumsuz duygu hayatımda bir anda başrol oyuncusu oluverdi. Bu destek arayış sürecimde, fikrine,dünyaya bakışına sonsuz güvendiğim bir arkadaşımın yönlendirmesiyle Aycan Kul' u tanıdım.

O kadar doğru bir zamanda hayatıma girdi ki…Yaşadığım süreci anlattığımda ve devamında gelişen terapi sürecindeki analizleri ve sorduğu sorular kendimle ilgili birçok şey farketmemi sağladı. Profesyonel tutumu ve beni anlaması, bu süreci yalnız baş etmek zorunda kalmamam, tekrardan ümit bulmamı sağladı. Terapi sürecimiz ,kendime olan güvenimi tekrar kazanıp öz itibarımı onarmama ve yeniden bir işe başlama gücü bulmama aracı oldu. Aycan Hanım’ın danışanı olduğum için kendimi şanslı hissediyorum.Çıkışsız kalan terapi desteği almak isteyen herkese öneriyorum.

Zeynep A.
Üniversite Tanıtım İletişim Koordinatörü

2012 yılı, hayatımın birçok alanında sorunlar yaşadığım zor bir dönemdi benim için. Korku ve kaygılarım, gündelik, rutin işlerimi yapamayacak hale getirmişti beni. Gittiğim psikiyatr, kısa bir görüşmenin ardından antidepresan vermişti. Ancak kullandığım ilaçlar, kaygılarımı azaltmadığı gibi uyku düzenimi tamamen bozmuştu. İlaçlara bağımlı kalmak istemediğim ve kendimi gittikçe çaresiz hissettiğim bir anda, bir arkadaşımın tavsiyesi sayesinde Aycan Hanım’la tanıştım. Beni çok içten ve samimi karşıladı. Durumumu anlattığımda gerçekten karşımda pozitif enerjisiyle beni dinleyen, önemseyen biri olduğunu gördüm. Kendimi güvenli bir yerde hissettim...

​1 yıla yakın süren terapi süreci, sanırım hayatımın en önemli dönemiydi. Yaşadığım sorunlara özenli yaklaşımı, kendimde fark ettiğim ya da fark etmediğim davranışlarımı çözümlemesi, çaresiz kaldığım anlarda beni profesyonel bir şekilde yönlendirmesi ile Aycan Hanım, değişmeyeceğini sandığım fikirlerimle yüzleşmemi sağladı, hayata bakış açımı değiştirdi. En önemlisi de, kendimi çok iyi tanımama yardımcı oldu! Bugün, eskisinden çok daha farklı, kendini iyi tanıyan ve kendine güvenen bir İdil var. Onu tanıdığım için çok mutluyum. Eğer bir terapi sürecine girmek istiyorsanız, mesleki donanımından hiç şüphe duymadan, gönül rahatlığıyla kendisini tavsiye ederim.

İdil İŞCAN,
Siyaset Bilimi Yüksek Lisans Öğrencisi

Aycan Hanım ile yıllar evvel bir AB Gençlik projesinde çalışma imkanı bulmuş, daha sonrasında ise koordinatör olarak görev yaptığı Mentorluk projesi içinde birçok konuda yardım alma fırsatı yakaladım. Pozitif tutumu, güler yüzü ve en önemlisi farklı bakış açıları sunarak vizyonel anlamda katkı sağlayan bir kişiliğe sahip oluşu, dostluğumuzun ilerlemesine de önemli katkılar sunmuştur. Bir diğer önemli nokta; ise sorunlara karşı çözümleyici yaklaşımı ile büyük problemlerin bile kolayca çözülebileceği konusunda karşı tarafa inanılmaz bir cesaret ve öz güven aşılamasıdır. Kendisi ile yolumuzun kesiştiği için inanılmaz mutluyum.

Derya TALAY,
Arkeolog

Aycan KUL, kendini her daim geliştiren, ufku geniş ve alanında başarılı bir danışmandır. Araştırmalarımda 'psikolojik danışman' görüşüne ihtiyaç duyduğumda mutlaka görüşlerini alırım. Kişisel hayatımda önümü açan analizleriyle değerli katkıları olmuştur. Kendisine referans olmaktan memnuniyet duyarım.

Güney NALBANT,
Arkeolog

Aycan KUL'u lisans ve yüksek lisans döneminden tanırım. Zihni her zaman açık, kendini geliştirmeye odaklı ve yaşamı farklı açılardan görüp deneyimleme güdüsü yüksek bir bireydir. Tesadüfen fark ettim ki; bu yolculuğunda epey yol kat etmiş. Sevgilerimi sunarım.

Özden T.



İLETİŞİM

Bilgi, sorularınız ve görüşme talebiniz için bana buradan e-posta yoluyla ulaşabilirsiniz.
En kısa sürede dönüş sağlıyor olacağım.

aycan.kul@gmail.com

Adres : 1487 sok. Mimar Sinan Caddesi, Alsancak/iZMİR





BLOG
Merhaba,
Hoşgeldiniz.

Toplumun genelinde sık gözlemlediğim bazı yaygın ve çarpık inançlara hem açılım sağlamak; hem de terapi sürecinize başlamadan önce terapist tercihinde özen gösterebileceğiniz başlıca kriterler neler?
Bu yazımda onlara bakalım istiyorum.

Nedir bu yaygın/çarpık inançlar derseniz?

1.Terapiye gitmek bir zayıflık göstergesidir.
Oysa terapiye başlamak, rahatsız olduğunuz işareti değil, bir sorun yaşadığınızı ve kendi başınıza çözmekte zorlandığınızı kabul ettiğiniz anlamına gelir ki; bu da bir akıl sağlığı işaretidir. Sorunları saptamak; size kaygı ve acı veren hislere bakabilmek, kendi dünyanızı anlamaya çalışmak bir zayıflık belirtisinden öte; olgunluğun, farkındalığın ve cesaretin göstergesidir.

2."Dertlerimi eşime dostuma anlatır, çözerim. Tanımadığım biriyle problemlerimi konuşmanın nasıl bir yardımı olacağını anlamıyorum."
Tabi ki de arkadaşlarımız, dostlarımızın hayatımızdaki yeri kıymetli ve işlevsel. Zaman zaman bizi çok güzel toparladıkları olmuştur ama çoğu zaman eş dost tavsiyesiyle çözülemediği, paylaşımların yetmediği, daha aydınlatılmaya ve anlamaya ihtiyaç duyduğunuz kendinize dair süreçleriniz ve problemlerin işaret ettiği daha derin duygular var olmaktadır.
Ya da arkadaşlarınızla paylaşmakta güçlük çektiğiniz, kendinize saklamayı tercih ettiğiniz ama kendi içinizde de ne yapacağınıza , nasıl bir yön vereceğinizi de bilemediğiniz düşünceler, hisler ve yaşantılar vardır.
Böylesi süreçlerde duygularınızla baş başa kaldığınızda, ‘’kendi kendime çözerim, eş dostla çözerim, yatıştırıcı ilaçla çözerim…’’ tarzı varsayımlar zihnimde beliren şu örneğe benziyor.
Ağrıyan bir dişiniz var ve bu ağrıyı diş doktoruna gitmek yerine kestirme yollarla geçirme çabasına benziyor. Bir yerde ağrı bir süreliğine dinse de, dişinizin hangi sebeplerden ağrıdığını bilemediğiniz gibi, çektiğiniz ağrıya uygun tedaviden kısacası kalıcı bir çözüm şansından da kendinizi mahrum etmiş oluyorsunuz. Ayrıca terapi süreci dişçi koltuğunda deneyimlenen hisler gibi değil, çok daha geniş bir yerden kapsayıcı, güvenli bağa dayanan bir süreç:)

3."Terapiye gidersem iyice dağılmaktan korkuyorum."
Bu endişeyi taşıyorsanız size hak veriyorum çünkü psikoterapi her zaman bir rahatlama süreci değildir, bunu da belirtmeliyim. Terapi sürecinde paylaştıklarınıza ve terapistinizle ele aldığınız konularla ilgili açığa çıkanlar karşısında bilinçli ve bilinçsizce üzülebilir, dağılma ya da yas duyguları yaşayabilirsiniz. Terapi odasında duygularınızla temas etmek, değişim sürecinizin iyileştirici parçalarıdır. Değişim kendi zamanınız içinde kendi ritminiz / hızınız içinde gerçekleşir ve terapistiniz size bu duyguların içinden geçerken her daim eşlik eder.

4."Yalnızca konuşmanın bir yararı olacağına inanmıyorum."
Terapi, konuşmaktan çok daha fazlasıdır. Konuşmak kadar duyulmak, kendimizi anlamak ve olduğumuz kişi olarak yargılanmadan anlaşılma ve güven duymaya ihtiyacımız var.
Diğer yandan terapistiniz, siz kendi yaşamınızı parça parça açtıkça, sizin öznel dünyanızı yargılamayan, merakla anlamaya çalışan, kendi yaşamınızla ilgili bir içgörü kazanmanıza aracılık eden, derinlemesine ve çerçevesi olan bir ilişkiye davet eden güven bağı kurduğunuz bir ötekidir.
Eğer şu ana kadar ki aldığınız psikolojik destek de, terapistinizle bunu yaşamadıysanız bir şeyler eksik kalmış demektir ki; seçim konusu altta belirttiğim önemli bir konudur.

5. Terapistimi nasıl seçeceğim?
Terapiye başlama kararı kadar, hangi terapistle terapinize başlayacağınız da kritik ve araştırmaya değerdir.
Öncelikle hangi üniversiteden mezun, master ya da doktorası var mı? Ruh sağlığı alanıyla ilgili hangi eğitimleri almış bunları incelemenizi öneririm.
Tabi her üniversiteden mezun kişilerin, mesleki ilkeleri gözeten, yargısız, yansız iyi bir ruh sağlığı uzmanı olacağı anlamına gelmez. Bu biraz insani olarak pişmekle ve ruh sağlığı alanında tecrübe kazandıkça ve önde giden daha deneyimli terapistlerden süpervizyon alıp yetkinleştikçe yoğrulan bir süreç. Ve işin güzel tarafı bitmeyen ve sürekli gelişen ve sizi geliştiren bir süreç olması.
Tabi terapistlerin aldıkları eğitimlerde bazı ekolle karşılacaksınız.
Psikodinamik ekol, bilişsel davranışçı ekol, şema terapi ekolü, varoluşçu ekol, geştalt ekolü vs..
Bunun anlamı şu: Ekolleri, insanın ruhsal, zihinsel, duygusal, davranışsal süreçlerini anlamak ve yorumlamak için farklı merceklerden bakan bilimsel çerçeveler olarak düşünebilirsiniz.
Her terapistin bir alet çantası vardır ve bu alet çantasının içinde taşıdığı bazı ekoller vardır. Kendilerine yakın gördükleri ekolleri seçmişler ve terapötik ilişkide o çerçeveleri izliyorlardır. Tabi her ekolün de kör noktaları ve geliştirilmeye açık yönleri vardır. Dolayısıyla tek bir ekolün fanatiği olan bir terapist de seçmemeye özen gösterin.
Bir diğer konu; çoğu ruh sağlığı uzmanı, deneyimli bir terapistle kendi terapi sürecini tamamlamadan aldıkları bilimsel eğitimlerle danışan görebileceği varsayımına kapılır ve bir yerde danışan kendi açmazını terapi odasına getirdiğinde terapist de kendi hayatına dair çözümlemediği aynı açmazda tıkanabilir ve danışan bir yerde değişim ve çözüm beklentisiyle girdiği terapi sürecini hayal kırıklığı, öfke ve buna eşlik eden hislerle süreçten kopmak zorunda kalabilir.
Dolayısıyla terapistin kendi terapi sürecinden geçmesi diğer bir önemli konu.

6. Terapistimle ne hakkında konuşacağım? Terapi görüşmesinden önce ne hakkında konuşacağınızı net olarak bilmeniz gerekmez.
İlk seanslar, sizi terapiye getiren başlıklar kadar; sizinle ilgili bilgi aldığım bir çerçevede ilerliyor.
Terapiye başlamanızı karar verdirten konular kadar, terapi içinde gelişen konuları da seansa taşıyabilirsiniz.

7. Bir terapi seansı ne kadar sürüyor?
Yüz yüze seans ve online seans süresi aynıdır. Seans süremiz 50 dakikadır.

8. Terapiye gelmek için çok ciddi sorunlarımın mı olması gerekiyor?
Terapi ruhsal sağlığıyla ilgili farkındalık kazanmak isteyen herkes içindir. Terapide çok ciddi- az ciddi ayrımı yapmayız.
Önemli olan sizin yaşamınızdaki karşılığı, öznel deneyiminizdir. Sizi rahatsız eden her şey sürecimizin bir parçasıdır.